“Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil,
omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”
Mustafa Kemal Atatürk
Dün belki de yaşanan en sosyal mesafeli 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı idi.
Herkesinkini tekrar tekrar kutlarım…
Kurtuluş mücadelemiz için atılmış her adım, bugün bu topraklarda yaşamamızın tek ve asıl nedenidir. Ancak bir kadın olarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın yeri bende hep ayrı olmuştur. 97 yıl önce ilk defa ve o günün devamında, varlığımızdan bahsedilecek olan bir devrimin ilk günüdür, 29 Ekim!
Bugüne kadar benim kadın olarak yaşayabilmemin, kendi başımda ayakta durabilmemin, varım diyebilmemin tarihidir.
Ben gibi tüm kadınların varlığıdır Cumhuriyet!
Ve kolay elde edilip, bugünlere taşınmamıştır. Kadın olarak var olma mücadelesi bizim topraklarımızda, bugün o gıpta ile baktığımız medeniyetin beşiği olarak gördüğümüz ülkelerden daha önce başlamıştır.
Kurtuluş savaşı cephelerde yaşanırken, kadınlıkta topraklarımızda var olma mücadelesine girişmiştir.
Nene Hatun’un torunları mekteplerden mesleklere sıçrayarak boy göstermeye başlamıştır.
İsyanın ilklerinden biri de, Afife Jale’dir…
Kısacık ömrüne büyük bir isyan sığdırmış bir Cumhuriyet Kadını olan Afife Jale, 1919’da ilk Türk Kadın olarak tiyatro sahnesinde boy göstermiştir. Birçoğumuza şimdilerde “Hadi Canım!” dedirttirecek bir sonla sahneden indirilerek, tutuklatılmak istenmiştir.
Şüphesiz ki, bu davranış Afife Jale’nin azminin önünde duramamıştır.
HANGİ KADINA ZİNCİR VURULACAKMIŞ, ŞAŞARIM!
Bugün düşünüyorum da Nene Hatun’un ve Afife’nin bu isyanları şüphesiz ki, genlerimizde vardı!.. ve Kurtuluş Savaşı devam ederken peşi sıra kadınların başarıları ülkede boy göstermeye başlamıştı.
Babası cephede Atam’ızla savaşan Refet Angın bunlardan biriydi. İlk Türk Kadın öğretmen olarak tarihe geçmişti. Atatürk’ün isteği ve yönlendirmesi üzerine tarih öğretmeni olan Angın, çocuklara yaşadıkları tarihi anlatmaya başlamışdı.
Suat Berk, 21 yaşında ilk kadın Türk hakim olmuştu… Berk’in mesleğinin ilk yıllarında yaptığı açıklamada kadınlar için nelerin nasıl değişmeye başladığını şimdilerde bize özetliyor olmalı:
“Ben zannederdim ki herkes mahkemeleri dinlemek için, işleri olanlar geliyor, meğerse hakim kadın olduğum için beni seyretmek için geliyorlarmış”
Cumhuriyet ve Kadın Hakları deyince Süreyya Ağaoğlu’nu anmamak olmazdı!… Gerçek bir Cumhuriyet Kadını, Suat Berk gibi Osmanlı döneminden bu yana erkek hegemonyasında olan hukukçuluk mesleğini kendine meslek edinmiş ve kadınlar hakları konusunda Türkiye’nin ilk kadın avukatı olarak tüm kadınlığa hizmet etmiş gerçek bir savaşçıdır.
Sabiha Gökçen, Halide Edip, Safiye Ayla, Semiha Berksoy, Sadiye Hanım, Mualla Eyüboğlu (kapanan köy enstitülerinin yapımında büyük emeği vardır), Mevhibe İnönü, Afet İnan, Yıldız Moran…
Daha nice rol model kadın, hem ülkemizin hem de kadın olarak varoluş mücadelesinin fitilini Cumhuriyet’in bize getirileri sayesinde ateşlemişlerdir.
Ve o mücadele bugün kendi ayakları üstünde duran her kadının ilk nefesi niteliğindedir.
Cumhuriyet’e ve onun yetiştirdiği binlerce kadına sonsuz teşekkürler…
Bu ülkenin Cumhuriyet Bayramı bir gün kutlansa da ona sahip çıktığımız her gün Türkiye’nin bayramıdır!
Atam’ız Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını sonsuz minnet ve saygı ile…
Üstün Patent Kurucusu
Özlem Arslan Kart