Türkiye’nin e-ticaret devlerinin en önemli öncülerinden GittiGidiyor (eBay), Türkiye’deki faaliyetlerini durduracağını dün yaptığı açıklama ile duyurdu. Kararın pazardaki rekabet dinamikleri incelenerek stratejik olarak alındığı, şirketin 18 Temmuz’a kadar faaliyetlerine devam edeceği, 5 Eylül itibariyle de sadece Hesabım sekmesine ulaşılabileceği duyuruda yer aldı.
2001 yılında Türkiye’de faaliyetlerine başlayan ve 2011 yılında ABD merkezli online Pazar yeri eBay tarafından satın alınan GittiGidiyor’un faaliyetlerine son vermesi hepimizde bir şok etkisi yarattı ve endişelendirdi. Bu endişenin en büyük nedeni ise, hali hazırda GittiGidiyor’un kendi içinde yaşayan bir ticari ekosisteminin bulunması, bu kararın birçok fonksiyonu etkileyecek olması ve bu marka değerinde bir şirketin rekabet koşulları gibi bir açıklama ile ülkemizdeki yatırımlarını durdurması oldu.
Nasıl Bir Ekosistemden Bahsediyoruz?
Hafızaları tazelemek gerekirse, 2011 yılında 215 Milyon Dolara eBay tarafından satın alınan GittiGidiyor, Türkiye’nin en değerli markaları arasındaydı. 2018’de yaklaşık %40’lık bir büyüme kaydetti ve aynı yılın rakamlarına göre tam 100 bin satıcıya ev sahipliği yaptığını açıkladı. Böyle bir büyüklüğü değerlendirdiğimizde satıcısıyla, müşterisiyle, tedarik, depolama, lojistik, e-ticaret, insan kaynağı gibi fonksiyonlarıyla başlı başına büyük bir yatırım ve ekosistem olduğunu söyleyebiliriz. Bu ekosistem aynı zamanda yıllardır direkt ve endirekt yollarla binlerce kişiye istihdam sağlarken, KOBİ’lerin işlerinin büyümesinde ve tüketiciye daha hızlı ulaşmalarında da büyük bir rol oynadı.
Bu Bir Başlangıç Olabilir
Bildiğiniz gibi GittiGidiyor gibi Türkiye ticaretini domine eden e-ticaret sitelerinin çoğunun yurtdışına satışı gerçekleşti. E-ticaret pazarımızın şu anki duruma baktığımızda, GittiGidiyor’un neredeyse tamamı ve Hepsi Burada’nın bir kısmı ile ABD, Trendyol ile Çin ve N11 ile Güney Kore hüküm sürüyor. Dolayısıyla GittiGidiyor’un rekabet bahanesi nedeniyle pazardan çıkıyor olması diğer tüm yatırımcıları da huzursuz edebilecek bir haberdir.
Her zaman üstüne basa basa söylediğimiz marka değeri ve yatırımcı doğru orantısını, belki de bugüne kadar eksik tanımlandırdığımızı da bu örnekle de görmüş oluyoruz. Yukarıda saydığımız ve bizlerin topraklarında başlayan bu girişimlerin değerlenerek yatırım alması elbette ki, çok memnun edici. Ancak GittiGidiyor gibi diğer e-ticaret ekosistemlerinde de bir gecede böyle kararla karşılaşmayacağımızın garantisi yok. Çünkü bizler bu yatırımlarla veya tamamı gerçekleşmiş satışlarla dizginlerimizi teslim etmiş duruyoruz.
Bu Topraklarda Yaşayan Herkes Risklere Ortak
ABD’de menşeli eBay’in Türkiye’den çekilme kararını, önümüzdeki günlerde daha net görebileceğimiz/hissedebileceğimiz olumsuz koşullarla karşılaşıyor olacağız. Hatta işten çıkarmaların başladığını okumaya başladık bile ve bu şu an yaşanan işsizlik oranlarını düşünce ciddi bir problemin yaklaştığının habercisidir. Sadece insan kaynağı değil, GittiGidiyor’a iş yapan ajanslar, lojistik & depolama firmaları, servis hizmetleri, cateringler aklınıza ne geliyorsa bu süreçten risklerini yönetmiyorlarsa nasibini alacaktır.
Amacım bu senaryolarla felaket tellallığı yapmak değil, olayın boyutunu anlatmak ve çözümün kendimizde olduğunu vurgulamak. Çünkü e-ticaret sitelerinin birden yükselişi, -ki vurgulayarak söylüyorum bizden birilerinin girişimleri ile büyüdüler- yatırımcılara kapıyı açsa da, tamamını devretmenin, satmanın ne kadar akıl dışı olduğunu görüyoruz. Türkiye’de doğmuş markaların tüm haklarını yabancılara teslim etmek GİTTİ GİDİYOR demenin başka yoludur.
Unutulmamalıdır ki, tamamı gerçekleşen satışlarla bu topraklarda bulunan herkes risklerin tamamına ortak edilmektedir. Mümkün mertebe ülkemizde doğmuş markaların söz söyleme hakkı ülkemizde kalmalıdır. Bu yatırım almanın veya fikri hakları devretmenin çok ötesinde bir konudur ve böyle değerlendirilmelidir.