Dijital Dönüşüm Çağı, 4.0 Endüstriyel Sanayi Devrimi, Robotik Teknolojiler…
İnsanoğlu gelişim açısından bir kaosun içinde, ülkeler ciddi anlamda kaynağını hangi teknolojiye ayırması gerektiği konularına kafa yorarak global bir rekabet unsuru olarak kullanıyor. Ve en önemlisi bizler bu güç gösterilerinin hemen hemen hepsini medya sayesinde yakından izleyip gözlemliyor ve rol model alarak hayatlarımızı nasıl şekillendirebileceğimizi tasarlıyoruz.
Çin’de bir robot, ABD’de elektrikli araç, İnstagram’ın yeni geliştirmesi, Güney Koreli Samsung’un yeni tasarımı her gün bize medya tarafından binlerce bilgi aktarılıyor ve bizler de benliğimize en yakın bilgiyi hızlıca özümseyerek hayatımıza katıyoruz. Yani dünya şu an hem global hem de bireysel girişimlerle ciddi bir değişim kültürünün içinde ve 7’den 70’e herkes inovasyon odağında bu kültüre katkı sağlamak için kolları sıvamış duruma geldi diyebiliriz.
Değişim Kültürü Ülkemizi de Etkiliyor, Ama Nasıl?
Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde teknolojik faaliyetler için ayrılan AR-GE bütçeleri yüksek olmadığından bireysel girişimciler kendi çabalarıyla düşük bütçeli projeleri hayata geçiriyor.
Teknoparkların açılması ve teşviklerin gündeme gelmesi ile birlikte potansiyel olarak önü açılan girişimcilerin kuluçka merkezlerinde yaptığı sayısız projesi melek yatırımcısını bekliyor. Ancak her zaman konuştuğumuz, üstüne basa basa dile getirdiğimiz sanayi ve üniversite iş birlikleri konusunda ülkemizde hala istenen sonuçlara ulaşılamaması girişimcilerinde inovatif faaliyetlerinin üretim odağından yazılım odağına kaymasını sağladı. Çünkü yatırımcı kaygısı taşıyan girişimciler, desteklenen küçük bütçelerle projelerini hayata geçirebilmenin en kolay yolu olarak yazılımı bir gelişme kültürü olarak benimsedi.
Peki, yazılım temelli ortaya koyduğunuz yenilikleri nasıl koruyacaksınız?
Bildiğiniz gibi yazılımlar patent başvurusu ile koruma altına alınamıyor. Çünkü bir ürünün patent olabilmesi için aşağıdaki kriterleri yerine getirmesi gerekiyor.
Yenilik Basamağı: Üretilen buluşun/ yöntemin dünya çapında yeni olma koşulu vardır. Kanuna göre, tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluşlar yenidir. Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya başka bir yolla açıklanan bilgilerden oluşur.
Tekniğin Bilinen Durumunu Aşması: Bir buluşun / yöntemin patent belgesi alabilmesi için nitelikli ve önemli sayılabilecek farklılıklara sahip olması gerekmektedir. Patenti diğer tescil korumalarından ayıran en önemli unsur Tekniğin Bilinen Durumunu Aşmasıdır. Tekniğin bilinen durumunu aşma ile ifade edilmek istenen, teknik kuralın şimdiki duruma kıyasla objektif bir mesafe kaydetmiş olmasıdır. Tekniğin bilinen durumuna aşmada, buluşun tekniğin hali hazır durumu değerlendirilerek yeniliğin mevcut durumdan ne kadar farklı olduğu araştırılır.
Sanayiye Uygulanabilirlik: Kanuna göre bir buluşa patent verilebilmesi için sanayiye uygulanabilir olması gerekmektedir. Patenti ekonomik anlamda pratik olarak kullanılabilir buluşlara verilmektedir. Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise uygulanabilir sayılır. Bir buluşun sanayiye uygulanabilir olması, o buluşun niteliği gereği herhangi bir sanayi dalında üretilebilmesi veya çalışma vasıtası olarak kullanabilmesi demektir.
Patente konu olacak yeniliğin, sanayiye uygulanması ve üretim temelli olması aranılan en önemli kriterdir. Dolayısıyla yazılımlar tek başına buluş özelliğine sahip olmadığı için patent kriterlerini karşılaşmamaktadır. Ancak yazılımlar ortaya koyulacak ürünün veya yöntemin bir parçası olarak patent başvurusunda yer alabilmektedir. Başvuruda korunan yazılımın yaptığı iş veya fikir değil, kendine has ve buluş özelliğindeki yapış şekli olduğuna dikkat çekilmelidir.
Yazılımlar, telif hakları kapsamında değerlendirilebilir. Ancak telif hakları, yazılımı korumaz sadece davaya konu olduğunda ispat niteliği taşıyabilir. Telif hakları kapsamında yazılımınızı korumak istediğinizde de dikkat etmeniz gereken en önemli unsur yazılımınızın fikir olmadığıdır. Örneğin; telefonda fotoğrafların renk düzenlemeleriyle ilgili bir uygulama geliştirdiniz. Burada korumak istediğiniz uygulamaların kodlarıdır. Başka bir deyişle isteyen herkes fotoğrafların renk düzenlemeleriyle ilgili bir uygulama geliştirebilir ancak bunu sizin kodlarınızla yapamaz.
Yazılımları başka bir koruma yolu da noter üzerinden beyan vermenizle gerçekleşmektedir. Bu beyan da telif hakları gibi koruma kapsamının dışında davaya konu olması durumunda ispat niteliği taşımaktadır.