MASTERCHEF’İN BU SENEKİ KONSEPTİNİN ANLAMI NE?

Masterchef yıllardır reality showlar arasında hatırı sayılır bir izlenme oranına sahip. Birçoğumuz izlediğimiz kadarıyla öğrendiklerimizi uygular olduk. Önemli bilgiler, mutfaktaki tüyolar, iş kazalarını önlemek için ipuçları gibi gibi birçok konuyu işlediler ve öğrettiler.

Ancak bu sene dikkat çeken başka bir sosyal sorumluluk hareketi ile karşımızdalar!

Ülkemizdeki toplumsal bilinci yükseltecek ve değerlerimize sahip çıkacak bir konuyu ele alıyorlar: Coğrafi İşaret.

Coğrafi işaret ülkemiz gibi eşsiz topraklara, çok çeşitli/farklı kültürlere ve lezzetlere ev sahibi yapan ülkeler için değerlerini koruyabilmelerine olanak sağlayan bir tescil türü. Bu sebeple Masterchef’in bu konuyu işleyerek farkındalığı arttırmaları ülkemiz için oldukça önemli bir sosyal sorumluluk projesi.

Bu konuyu nereden hatırlayabiliriz?

Bildiğiniz gibi Osmanlı döneminden itibaren Yunanistan ile kültürlerimiz iç içe geçmiş durumda. Hatta öyle ki aramızdaki sorunların belli bir kısmı ortak geçmişimizin getirisi olan yemeklerin sahiplerinin kim olduğu ile ilgili. Senelerdir, Baklava kimin? Yoğurt hangi yöreye ait? Pilav’ın anavatanı neresi? gibi sorular iki ülke arasında tartışılmaya devam ediyor.

İşte, Masterchef’in bu yıl ki konusu, tam anlamıyla bu polemiğin ana kaynağını oluşturan değerlerin ülkesel olarak aitliğini kanıtlayan coğrafi işaretin farkındalığını arttırmak, dahası harekete geçirmek üzerine.

Peki, nedir bu coğrafi işaret?

Tam olarak sözlük anlamı, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Türkiye’deki yöresel ürünlerin geleneksellik ve kalite bakımından değerlendirilmesi sonucu bu ürünlere verilen tescil işaretidir. Ancak Coğrafi İşaretin, bizim gibi ülkeler için anlamı yukarıdaki açıklamadan çok daha derin ve farklı olmalı. Çünkü coğrafi işaret sadece ürünleri değil bu ürünlerin şekillendirdiği kültürü, geçmişi ve yaşanmışlığı da simgelemekte; toprakların zenginliğini, zenginlikten doğan ve sadece ülkeye ait olan değerleri ortaya çıkarmaktadır.

Gıdadan tarıma, madenden el sanatlarına kadar çok çeşitli ülkemizin dört bir yanından toplanan ürünler coğrafi işaretin konusuna girmektedir. Bursa’nın bıçağı, Kars’ın el halısı, Eskişehir’in lüle taşı, Denizli’nin travertenleri, Giresun’un tombul fındığı, Taşköprü’nün sarımsağı, Afyon’un pastırması, Kayseri’nin mantısı hepsi bizim coğrafi işaretle tescillendirdiğimiz ürünlerimizdir.

Bu topraklardan bugüne dek 1600’ün biraz üzerinde ürün için başvuru yapılmıştır. Bu da demek oluyor ki, hala binlerce bizlere özgü ürün tescillenmeyi beklemektedir.

Coğrafi İşaretlerin Önemi Senelerdir Anlaşılamadı

Coğrafi işaretler ülkelerin prestij araçlarıdır. Sırasıyla İtalya, Fransa, İspanya, Yunanistan, Portekiz ve Almanya gibi Avrupa Birliği ülkeleri ürünlerini en çok tescil ettiren ülkeler arasındadır. Saydığımız ülkelere baktığımızda coğrafi işaretin küresel satın alım tercihlerini de doğrudan etkilediğini de söylemek mümkündür. Örneğin, peynir dediğimizde aklımıza ilk Fransa, makarna ve türevleri dediğimizde de İtalya gelmektedir.

Tam olarak Masterchef’in harekete geçirmek için üstünde durduğu konu da budur. Hem atalarımıza olan borcumuzu ödemek ve değerlerimize sahip çıkmak hem de küresel çapta bu topraklara ve kültürümüze ait olan ürünlere sahip çıkmak için coğrafi işaret konusuna daha çok dikkat etmeliyiz.

Ancak bu sayede değerlerimiz bizimle kalır, bizimle anılır!

Özlem Arslan Kart

Üstün Patent Kurucusu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir