Mart ayının ilk haftası çok güzel bir habere uyandık. Martı, Türk Bayrağı eşliğinde New York Borsası’nda listelendi.
Üstün Patent olarak tescil danışmanlığını sürdürdüğümüz Martı’yı bir kez daha yürekten tebrik ediyoruz. Açıkçası biraz mutluluk biraz gururla süreci takip ettiğimizi söylemeden de geçmek istemiyorum. Çünkü kurulduğu günden bu yana birlikte olduğumuz ve büyüyeceğinden bir dakika bile tereddüt etmediğimiz Martı, vizyonu ve stratejik hedefleri ile global marka olmayı en çok hak edenler arasında yerini alıyordu.
Global Marka Kumaşı Var
15 senedir Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları konusunda dirsek çürütmüş biri olarak söylemeliyim ki, Martı gibi onlarca globale açılmayı hak eden markaya sahibiz. Nasıl bunu anlıyorsunuz derseniz eskilerin de dediği gibi, bazı markaların kumaşın da global marka kumaşı var. Bizler Martı gibi birçok markanın sahibi ile bir masa etrafında oturduğumuz zaman stratejileri dinleyerek vizyonunu anlayarak çözüm önerileri sunuyoruz. Sorduğumuz soruların başında hedefleri geliyor. Marka nerede konumlanacak, hangi ülkelere açılacak, hangi kanallarda yer alacak ve bunu kaç senede yapacak sorularını sorarak markaya uyumlu bir tescil stratejisi hazırlıyoruz. Markayı değerlendirme vizyonu ile gelmiş marka sahipleri de daha ilk görüşmede tüm bu planlarını ve hedeflerini bize sunmuş oluyorlar. Bizler de onlara aynı doğrultuda yıllık planlar sunuyoruz.
Dediğim gibi Martı gibi yakında başka markalardan da güzel haberler alacağız.
Globale açılan markalarla ilgili uyguladığımız strateji ise;
Yurtdışı tescil süreçlerinde markanın bulunduğu ülkede de tescilli olması şartı olduğu için ilk adımımız yurtiçi marka tescili yapmak oluyor. Bunun hemen akabinde rüçhan hakkı ile başvurularımızı ilgili ülkelere gerçekleştirebiliyoruz. Bu süreçte hızla ve özenli takiple yürütülen onlarca süreç oluyor. Sonucunda tescil belgeleri ile markalarımızı taçlandırıyoruz. Bu başarılara katkıda bulunabilmek de aynı doğrultuda bizleri çok mutlu ediyor. Çünkü bu tip borsa açılımlarında marka değerlemeleri yaparken tescil süreçleri de önemli rol oynuyor ve markanın risksiz bir ortamda hareket edebilmesini sağlıyor.
Erişim Engeli Kabul Edilemez
Gelelim markanın başarısına gölge düşüren ve aynı gün alınan karara!
Türkiye’nin New York borsasında listelenmiş ilk şirketi olan Martı’ya listelendiği gün alınan bir kararla erişim engeli getirildi. Bayraklarla coşkuyla kutladığımız Martı’ya 8 Mart günü itibariyle giriş yapamaz olduk. Haberde de yer aldığı gibi:
“İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası’nın avukatları tarafından İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davada, Martı İleri Teknoloji Anonim Şirketi’nin yasa dışı korsan taşımacılığı gerçekleştirdiği öne sürülerek, taksi esnafı yönünden haksız rekabet oluşturan bu fiillerin tespiti ve engellenmesi talep edildi. Görülen davanın sonucunda davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar veren mahkeme, www.marti.tech internet sitesi ile MARTI isimli mobil uygulama üzerinden sunulmakta olan “Martı TAG” ve “Martı Motosiklet” ile ilgili erişim engeli getirilmesine karar verdi.”
Aynı gün medarı iftihar olarak kabul edip kutlanması gereken bir olay karşısında takındığımız tavır ve erişim yasağı asla kabul edilemez.
Her zaman üstüne basa basa söylediğimiz gibi global marka yaratmak dünya üzerinde örneklerinden de yola çıkarak anlayacağımız gibi devletin sonsuz desteği ile ancak başarıya ulaşabilmektedir. Devlet desteğinin ülkemiz sınırları içerisinde ne kadar gerçekleştiği bir soru işareti olsa da erişim engeli bu durumun tamamen tersini nitelendirmektedir. Hatta Martı’ya adeta başarısında köstek olmaktır.
Umarım alınan bu hatalı karardan bir an önce dönüş yapılır ve Martı hak ettiği değeri ülkemizde de görmeye başlar.
Martı’nın global çapta ün kazanmasını sağlayan tüm ekibi gönülden tebrik ediyorum. Daha nice başarılarınızı kutlamaya diyerek sözü bitiriyorum.