Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen Corona Virüsü insanoğlunun hiç öngöremediği bir durum haline geldi.
Aralık ayında virüs ilk çıktığında birkaç ay sonra 155 ülkenin bu hastalık boğuşacağı kimse tarafından bilinemezdi. Artık durum çok ciddi. Ülkeler sınırlarını, insanlar kendilerini dış dünyaya kapattı. Şu an herkesin gözü kulağı, bilim adamlarından gelecek hastalığa çare olması beklenen ilaç ve aşı haberlerinde.
Ancak!
Aşının veya ilacın gerçekte kabul görmesinin ciddi bir prosedüre bağlı olduğu gerçeği bizi biraz yavaşlatacağı benziyor. Bu insanoğlunu yıldırır mı? Bence yıldırmaz. Çünkü çıkan haberlere göre insanlar denek olmak için sırada bekliyor. Birçok ülkede de çok ciddi anlamda çalışmalar sürüyor. Ülkeler peşi sıra açıkladıkları haberlerle de bu durumu adeta bir yarış haline getirmişe benziyor.
Ülkemiz de bu hastalığa en geç bulaşan ülkelerden biri olmasına rağmen bu kıyasıya rekabete girdi. İyileşmiş hastalardan alınacak plazma kan ürünü ile kritik durumda olan hastaların tedavisine başlanabileceği yönündeki güzel haberleri geçtiğimiz günlerde aldık. Habere göre her zaman dile getirdiğimiz STK, Devlet ve Üniversite üçlüsü bir arada çalışacak ve uygulamaları gerçekleştirecek…
Kızılay, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi!
Ders, Ders, Ders
13 yıldır Fikri Sınai Mülkiyet Hakları konusunda danışmanlık veriyorum. Tam hazır oldum dediğimde Üstün Patent’i kurdum ve bugüne kadar hep inandığım işlere imza attım. Patent ve marka değeri yüksek şirketlere sahip ülke modellerini incelediğimde gördüğüm en önemli unsur ülkemizde aşı için bir araya gelen STK, Devlet ve Üniversitenin gelişimin en önemli sac ayağı olduğu gerçeğiydi. Bu üçleme gerçekten başarıya ulaşan bir model. Umut ediyorum ki, bu aşının olumlu sonuçlarıyla ülkemiz bunu benimseyecek ve bu birliktelik değişimin başlangıcı olacak!
Neden Ülkeler Bir Yarışın İçinde?
Hastalığın çaresini veya kontrol yöntemi bir ülke tarafından bulundu diye düşünelim. Durum hemen patentlenecek bir yöntem olacağı gibi dünyanın şu an en büyük vebası olan Corona’yı durdurmak için çok önemli bir araç haline gelecek. İşte bu araç bu zamana kadar farkına varamadığımız gerçek bir güç!
Model 1: Çin Geri Döndü
Çin yaralarını sarmaya devam ediyor. Başka ne yapıyor? Şu an artık deneyim ve bilgisini satıyor. Her ülke Çin’in kapısını çalıyor, bilim adamlarını astronomik rakamlarla ülkesine davet ediyor, hastalığı yavaşlatacak tüm yöntemler için önce kapısını çalıyor, ondan malzeme alıyor.
Dünyaya hem malzeme hem bilgi satıyor aynı zamanda eğer çalışmalar başarıyla sonuçlanırsa bir de ülkeden yayılan bu virüsü önleyebilecek aşı ve ilaç satacak. Dolayısıyla tekel olacak. Dünya bu hastalıkla boğuşurken Çin bu konudan çok ciddi gelirler elde edecek.
Model 2: Çareyi Bulan Kazanır
Herkesin bildiği bir gerçek var. Aşı ve ilaç kabul görme prosedürü oldukça uzun. Sizce neden dünyanın süper güç diye nitelediği ülkeler peşi sıra açıklama yapıyor. Bunun cevabı çok basit, çareyi kim bulursa, çok ciddi bir yatırım elde etmiş olacak ve satışına başlayacak. Milyonları bulan adetlerle diğer ülkelerin ithalat kapısı haline gelecek. Dolayısıyla bu nedenle ülkeler açıklamaları peşi sıra yapıyor ve yarıştan uzak kalmamaya çalışıyor.
Model 3: Türkiye Kazanırsa? (En iyi model)
Türkiye’nin hastalığa çareyi diğer ülkelerden en hızlı bulduğunu düşünelim. Artık bu teknolojiyi satar konuma geleceğiz ve hem yarışın kazananı hem de ekonomi için kapanmaz gelir kapısı elde etmiş olacağız. Çünkü müşteri hazır da bekliyor!
Hem de hiç hazır olmadığı kadar, hazırda!
İnovasyon En Büyük Katma Değerdir! Değerini bu günlerde olumsuz koşullarda deneyimlesek de benimseyerek yola devam etmeli, bu krizi ülkemiz için fırsata çevirmeliyiz!